Obezite ya da kilo fazlalığının bilinmekte olan klasik nedenlerinin (beslenme alışkanlıklarının yanı sıra yaşam tarzı ile birlikte kalıtım ve de metabolik bir durumdaki düzensizlikler gibi) haricinde, yeni sebepler ortaya koymuş oluyor. Aslında bu yeni nedenlerin etkileri vücut üzerinde çok sınırlı gibi gözüküyor olsa bile birbirleriyle etkileşimleri ‘‘bel etrafı’’ ölçüsüne yansımış oluyor.
Halkın arasında fazla bir zaman uyumanın kilo almayı tetikleyecek olduğuna inanılmaktadır. Söz konusu bu çalışmaya bakılırsa; gün içerisinde ortalama olarak 5 saatin altında uyku, seneler içinde kilo artmasına sebep oluyor. İlginç durumda bulunan; beslenme ile birlikte fizik aktivite farkı bulunmayan iki grup üzerinden az uyumuş olanlarda saptanmış olan kilo artışının (araştırmacılar nedenini kesin bir şekilde açıklayamamakla beraber), az bir zaman uyumanın bazal metabolizmayı etkilemesinden kaynaklanmakta olduğuna inanmaktalar.
Kilo artışıyla beraber hormonlar arasında yer alan ilişkiyi bundan böyle hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Hormonlardan bazıları, misal olarak leptin, kiloyu kontrol altında tutabilme benzerindeki bir göreve sahip. Buna benzer, tiroit hormonlarının yanı sıra insülin ile birlikte glukagon benzerindeki hormonlar ya da östrojen ve de progesteron benzerindeki kadınlık hormonları da yağlanmanın yanı sıra kiloyla ilişkilendirilebilecek bir taşım özellikler taşımaktalar. Etrafımızda ve de yiyeceklerimiz üzerinde mevcut durumda bulunan kirlilik (hava ile birlikte tarımsal ve de hayvansal ürünlerin işlenmesi) vücudumuzun hormonal bir durumdaki dengesine etki edebilmekte.